Tahsin Bey

Doğum Günüm(dü)!

Bu sefer başlığın üzerinde çok durmadım, en azından yazının temasını belirtsin yeter diye düşündüm, ki öyle de oldu.

Geçen gün Berk’in doğum günü hakkında yazdığı yazıya denk geldim. Başlarda haklı buldum. Zaten Berk’in çoğu isyan yazısını haklı bulurum. Hatta birileri tarafından pek bilinmeyen tumblr hesabımda aynı tripte bir yazı yazmaya koyuldum, yayınlamaya cesaret edemedim, öylece kaldı.

Bir konuda savunulmuş bir görüşü, insanın, başına gelmeden haklı veya haksız bulması doğru olmayabilir-miş. Çünkü, aşağı yukarı her doğum günü olaylı geçmiş birinin doğum gününden beklediği mutlulukla genel olarak her şeye karşı önyargılı, kırılmaya meyilli ve hayatının ciddi bir kısmını yüzü asık geçiren ve samimi mutluluğu sadece doğum gününde yaşayan birisinin beklediği mutluluğun aynı oranda olması da beklenemez-miş. Ben doğum günümde böyle mutluluk yaşayacağımı tahmin etmemiştim hiç.

Abimle babamın birbirinden habersiz pasta almalarından ve doğum günümde 2 pastaya birden üflemem hatta abimin pastanın üzerine “Gönül isterdi ki dansöz çıksın, nice yıllara” yazdırmasıyla başladı her şey. Olaya hediye gözüyle bakmıyorum, “ulan yine geç kaldım valla uyarı alıcam şimdi kesin” diye düşünürken ofisin kapısını çaldığımda ofis arkadaşlarım tarafından patlatılmaya çalışılan bir konfetiyle karşılaşmayı beklemiyordum.Şaşkın şaşkın tüm arkadaşların “iyi ki doğdun” temalı sarılmalarından sonra masama geçerken masamda tüm ofis arkadaşlarımın aldığı hediyelerini, belki hediyelerinden daha da samimi notlarını görmeyi hayal etmiyordum. Sonrasında “bilgisayarda sorun çıktı Tahsin, içeriye bi’ gelir misin?” bahanesiyle sürpriz doğum günü pastası kesecekleri de aklıma gelmemişti. Akşamına rakı gecesi yapacağımızdan da haberim yoktu mesela.Tüm gün boyunca gülümsemekten yüz felci geçireceğimi düşünmemiştim. Hayatımın en sorunsuz günüydü, olaya sadece bu açıdan bakılsa bile hadi mutluluk demeyelim de çok huzurlu geçmişti günüm.

O bardak altlığı benim için hiçbir zaman bardak altlığı olmayacak. Bir postermişçesine her seferinde hayranlıkla bakacağım ona.

Beklenmeyen insanlardan beklenmeyen duygularla yazılmış beklenmeyen doğum günü mesajları, “lan ben ne iyi insanmışım amk” diye düşünmeme sebep oldu. Çevremdeki herkes sağolsun, hayatımın en huzurlu gününü yaşattılar bana. İlk defa mutlu olduğum gün sonunda bir pürüzle karşılaşmadım. Bu huzuru, bu mutluluğu bana yaşatan herkese teşekkür ederim, öyle teşekkür ederim ki ne yapacağınızı şaşırırsınız.

Bu yazı her ne kadar Berk’e cevap niteliğinde görünse de öyle değil. Hediyeler, küçük not kağıtları, facebook kutlamaları üstünkörü bakıldığında basit şeyler gibi görünse de içlerinde öyle yazılar çıkıyor ki ağlamamak için başınızı gökyüzüne kaldırıp yumruğunuzu sıkarak okuyorsunuz.

Aslında yazılacak çok şey var ama dönüp dolaşıp aynı yere çıkacak. Yanımda olan olmayan, varlığını hissettiren herkese teşekkürler.

Görüşürüz!

Exit mobile version