Tahsin Bey

İzledim: Sarmaşık (2015)

İzlenecekler listemde olup da izlemeye kıyamadığım bir filme daha kıyabildim, Sarmaşık filmi. Ofiste müzik dinlemekten sıkıldığım zamanlarda ara ara arkaplanda bir replik açar, gerisini de YouTube’un zevkine bırakırım, bir yandan dinler, bir yandan işimi yaparım. YouTube’un bana sunduğu bir güzellik olarak bu filmden bir kesit çıktı karşıma, Cenk’in Psikozları. Filmi izlemeye karar vermemde en büyük etken de budur.

Sarmaşık Filmi Kısa Özet

Gemisi henüz seferdeyken iflas eden bir armatör. Deniz hukuku gereğince demir atması gereken bir gemi, geminin işler durumunu sürdürebilmek için gemide kalması gereken 6 mürettebat. Geminin bankerler tarafından satın alınıp paralarının ödenmesini bekleyen 6 gemicinin gün geçtikçe ilerleyen 120 günlük psikolojik gerilimlerini konu alıyor Sarmaşık. Yönetmeni Tolga Karaçelik’in 2. uzun metraj filmi olmasına rağmen (en azından benim) efsane filmler listeme girdi. Karakterler Cenk, Alper, İsmail, Nadir, Kürt.

Cenk, dışarıda dolandırıcılıkta sınırları zorladığı için, kendi hayatından kaçarak gemiye sığınıyor. Gidecek yeri olmadığından gemide kalacak mürettebatta o da var. Keş, hayattan kaçıp gemiye sığınmak ona göre yeterince “kaçamamak” olacak ki gemide de içmeye devam ediyor. Alper, gemiye gelmeden önce taksicilik yapıyor. O da Cenk gibi dışarıdaki hayattan kaçıp gemiye sığınanlardan. O da Cenk gibi tam kaçamadığından Cenk’le birlikte içiyor sürekli. Nadir, Sulukule’de devlet, evlerini yıktığından ve bu sebepten gidecek yeri olmadığından gemide, kamarot. Mutfaktan sorumlu. İsmail deneyimli. Usta gemici ki filmin ilerleyen zamanlarında gemi reisinin yerini alıyor. Kürt, kürt yok. Kürt’ün adı yok, sözü yok. Kürt o kadar yok ki bir zaman sonra hayalet olarak dolaşıyor, gerilim yaratıyor. Bir de Beybaba var, kaptan. Gemide otoriteyi sarsmamak adına elinden gelen her şeyi yapıyor ama Cenk her türlü dengeyi bozuyor.

Sarmaşık Filmi – Nadir Sarıbacak

Yorumum

Film hakkında bu kadar spoiler yeter sanırım, filmin hikayesini de karakterlerini de anlattım. Film tam anlamıyla psikolojik gerilim filmi. Bir o kadar da politik göndermeler içeren bir film. Samimiyeti bir kenara bıraktım artık filmin içinde geminin kıçında bi’ yerde olaylara tanık oluyormuşum gibi gerilmeye başlamıştım gece. Stanford Hapishane Deneyi gibi amk. Gemide her şey yolundayken otoritede bir bozulma yaşanmıyor, en kötü ihtimalle “Hepimiz aynı gemizdeyiz” klişesinin arkasına sığınılabilir ama gemi demir atmak zorunda kalınca, kısaca içinde bulunulan ortam yavaş yavaş bir hapishaneye dönüşürken işler değişiyor ve psikoloji de aynı kalmıyor haliyle. Bu durumun en kısa özeti de Cenk’in raspa yaparken kurduğu cümle: “Böyledir bu amınakodumun çocukları, tanımak istiyosan güç vericen bunlara!” İzledikten sonra oluşan psikolojiye göre rüyaya girme olasılığı da var, gecenin 5’inde açıp izlediğimden tüm gece rüyamda “Sintinasıyız oğlum biz! armatör bu gemiyi yedi, sindirdi, sıçtı. Biz de sıçtığı sintinasıyız siz hala dayılanın!” repliği döndü durdu. Çok da uzatmadan puanlamaya geçelim.

Exit mobile version